Sevgili Gençler!
Cenab-ı Hak, bu dünyada kendisine verdiği kıymetli meziyetlerden dolayı insanı imtihan ediyor.
Bu imtihan; “Bir insan iyi midir, kötü müdür?” esasına göre en ulvi, en kıymetli, en yüksek bir gaye için yapılıyor.
Bir Hadis-i Şerif’te Peygamberimiz(s.a.v), “İnsanların hayırlısı, insanlara faydası dokunandır.” Buyurmuştur. ( el-Camiu’s-Sağır Şerhi Feyzül Kadir, Hadis No: 40449)
İyilik kendi kendine olmaz. Başkasına faydası dokunmakla olur. En büyük fayda, en büyük iyilik; herkesin, bütün insanların iyiliğini istemesi ve bu yolda elinden gelen gayretle çalışmasıdır.
Yani bütün insanların dünyada da, ahirette de mesut olmalarını istemek ve bu yolda bütün gücüyle çalışmaktır.
Bundan dolayı, İslâm dininin özü: “Hâlık’ı( Yaratıcı’yı) tazim ve Allah’ın kulları olduğu için bütün mahlukata şefkattir”.
Sevgili Gençler!
Biz müslümanlar olarak; “Yaratılanı severiz, Yaratan’dan ötürü!”
İslam dininin temeli “iyilik’tir. Sadece insanlara değil, bütün mahlukata şefkat, bu arada çevreye, bütün nebatlara, hayvanlara şefkat, İslâm dininin temelini oluşturur.
Bunun için Kur’ân-ı Kerim, “Bismillahirrahmanirrahim” ile başlıyor. Yani Cenab-ı Hakk’ın “Rahman” ve “Rahim” ismi şerifleriyle başlıyor.
Rahman demek: “Herkese, bütün mahlukata şefkati olan, rahmeti olan, esirgeyen, bağışlayan” demektir.
Cenab-ı Hakk’ın sonsuz ismi şerifi vardır.
Kur’an-ı Kerim’de bunlardan 99 tanesi zikredilmiştir. Bunlara “Esma’ül Hüsna” denir.
Bu mübarek isimlerin içerisinden başka sıfatların zikredilmeyip de Kur’ân’-ı Kerim’e başlarken, “Rahman” ve “Rahim” isimleriyle, sıfatlarıyla başlaması; İslâm dininin temelinin iyilik, şefkat, merhamet ve rahmet olduğunu göstermektedir.
Esasen İslâm kelimesinin mânâsı da,“iyilik, barış, kardeşlik, selamet, huzur” demektir.
Hz. Muhammed (s.a.v), “Rahmeten lilalemin” olarak gönderilmiştir. Yani sadece insanlar, nebatlar ve hayvanlar için değil, bütün alemlere rahmet olarak gönderilmiştir.
Bütün bu esaslar, İslam dinin temelinin iyilik olduğunu ve yeryüzündeki bütün insanların saadeti için gönderilmiş Hak bir din olduğunu açıkça göstermektedir.
Sevgili Gençler!
1-Yanlışın değil doğrunun,
2-Çirkinin değil güzelin,
3-Kötülüğün değil iyiliğin,
4-Zararlının değil faydalının,
5-Zulmün değil adaletin hakim olması gerekir.
Cenab-ı Hakk, insanlara bunları ayırt edebilme kabiliyeti verdiğine göre insanlar, iyi insan olabilmek için yeryüzünde yanlışın değil doğrunun, kötülüğün değil iyiliğin, zararlının değil faydalının, çirkinin değil güzelin, zulmün değil adaletin hakim olması için bütün güçleriyle çalışmakla sorumludurlar.
Cenab-ı Hakk tarafından verilen yukarıda sıraladığımız beş meziyet ile in-sanlar, her ne kadar doğruyu, iyiyi, güzeli, faydalıyı ve adil olanı ayırt edebilirlerse de bunların ideal şekillerini bütün insanlığa saadet getirecek olan Hak ve adalet ölçülerini, akıllarıyla ortaya koyamazlar.
Onun için Cenab-ı Hak, insanları “Âdil” sıfatından dolayı imtihan ederken kendisinin “Rahman” ve “Rahim” sıfatlarından dolayı da insanlara bu imtihanda muvaffak olabilmeleri için saadet yolunu da ayrıca göstermiştir.
İşte peygamberler vasıtasıyla din, yani “İslam”, bunun için gönderilmiştir.
İlk insan Adem’den (a.s.) beri gelen bütün peygamberlerin hepsi aynı gerçeği yani İslâm’ı tebliğ etmişlerdir.
Allah indinde din tektir. O da: İslam’dır.
İnsanlık tarihinin gelişmesine uygun olarak gönderilen peygamberlerin tebliğ ettikleri dinde inancın temel esasları aynıdır.
“Amentü” ile bu esaslar ortaya konulmuştur: “1-Allah’a, 2-Meleklere, 3-Kitaplara, 4-Peygamberlere, 5-Ahiret Gününe (öldükten sonra dirileceğimize) 6-Hayır ve şerrin Allah’tan olduğuna inanıyoruz.
İlerleyen zamanla birlikte değişen, sadece o devrin gereklerine uygun olarak bildirilen ibadetlerin şekilleridir. Yoksa inancın temel esasları Adem(a.s.)den beri bütün peygamberler tarafından aynen bildirilmiştir.
Son Peygamber Hz. Muhammed (s.a.v.)’dir.
Ve onun tebliğ ettiği Kur’ân-ı Kerim, bütün insanlığa saadetin yolunu göstermek için gönderilmiştir.
Kıyamete kadar saadetin tek yolu; Cenab-ı Hakk’ın Cebrail (a.s.) vasıtasıyla Hz. Muhammed(s.a.v)e gönderdiği ve onun vasıtasıyla insanlara tebliğ ettiği “Kur’ân-ı Kerim” dir.
O mukaddes kitabı iyice anlayabilmemiz için Cenab-ı Hak, ayrıca Peygamber Efendimiz’i (s.a.v.) de “bize en güzel örnek” olarak göndermiştir.
Yol göstermede en mükemmel kitap, Kur’an-ı Kerim’dir. Rehber ise, Peygamberimiz Hz. Muhammed Aleyhisselam’ın sünnetidir.
Sevgili Gençler!
Kitap ve sünnet ile bize bildirilen İslam, bir haritaya; insanlara verilen akıl ise, bir pusulaya benzer.
Saadet için hem İslam, hem de akıl lazımdır.
Yalnız akıl ile saadete ulaşılamaz.
Nitekim bir insan gecenin zifiri karanlığında bir orman içinde yalnız başına kalsa ve kurtulmak istese etrafı da ormanlık olsa bu ormanların içinde ve arkasında ne var, karanlıktan dolayı bilemez.
Peki insan ne yapacak?
İnsanın aklı var; onunla göğe bakacak ve Büyük Ayı’yı, Küçük Ayı’yı görecek. Bunlar vasıtasıyla diyelim ki kuzey ne taraftadır bunu tesbit edebilecektır.
Ancak yönleri tesbit ettikten sonra hangi yöne giderse kurtulur, bunu aklıyla bulması mümkün değildir.
Kuzeye gittiğinde, o ağaçların içinde veya arkasında bataklıklar, timsahlar, uçurumlar varsa, kuzeye gitmesi ne işe yarar?
Ne taraf emindir, ne tarafta kurtuluş vardır, ne tarafta tehlikeler vardır bunu bilecek olursa ancak o zaman kendisini kurtarabilir.
Bunu ise aklıyla bilemez!…
Etrafında ne var, bu ormanların içinde ve arkasında kendisi için iyilik mi var, yoksa kötülük mü var?
İşte bunu gösteren bir haritaya ihtiyaç vardır.
O harita ise, İslam’dır.
İslâm; Rahman ve Rahim olan Cenab-ı Hakk’ın bu sıfatlarından dolayı, insanların dünya ve ahiret saadetine ulaşabilmesi için onlara gönderdiği saadet yoludur.
İnsanlar bu saadet yolunu kendilerine esas alırlarsa, bu saadet yoluyla gösterilmiş olan Hak ve adalet ölçülerine dayanan bir düzen kurarlarsa ve Peygamber’i (s.a.v.) kendilerine en güzel örnek edinirlerse bu taktirde imtihanı başarır, dünyada da ahirette de saadete erer, mutlu ve bahtiyar olurlar..
Yok eğer İslâm’dan, Kur’ân’dan, sünnetten sapacak olurlarsa bu taktirde dünyaları da, ahiretleri de harap olur, hayatları ıstırap ile dolar. Perişan olurlar.