Gençlere Sesleniyorum-54 FİTNELERDEN KORUNUN!…

Sevgili Gençler!…

Fitne, “azgınlık, azdırmak, sapıklık, kavga, iç isyan, karışıklık, ayrılık, kavga, bela ve azap” anlamlarına gelir.

Bunlardan ayrı olarak fitneyi, “insanları bir fayda olmaksızın ızdıraba, ihtilale, ihtilafa, mihnet ve belaya düşürmek” şeklinde açıklayanlar da olmuştur.

Uykuda olan fitneyi uyandırana lanet edilmiştir.

Ayrıca fitnenin katl (adam öldürmek)den beter olduğu belirtilmiştir.

Kalpleri hasta olanlar, Kur’an-ı Kerim’i kendi akıllarına göre açıklarlar.

Allah kimi fitneye düşürürse, onu bertaraf etmeye kimsenin gücü yetmez. Fitneciler, o kadar kötü kimselerdir ki, Allah onların kalplerini temizlememiştir. Dünyada hor ve hakir görülmek onların hakkıdır.

Ahirette de onlara şiddetli bir azap vardır.

Allah’ın yolundan ayrılanlar fitne içindedir. Bunlar kör ve sağırdır. Diğer insanlar da bunlar sebebiyle imtihan edilmektedir.

Şeytan, insanoğlu için en büyük fitnedir. Ona tabi olanlar cennetten mahrum olurlar.

Bazen bir fitne yüzünden diğer insanlar da büyük zarar ve ziyana uğrarlar. Bundan şiddetle sakınmamız emredilmiştir.

Mallarımız ve evlatlarımız bizim için birer imtihandır. Hepimiz her zaman bu tür fitneler içinde olduğumuzu unutmamalıyız.

Dünya üzerinde en büyük gayelerimizden biri de yeryüzünde fitne kalmayıncaya kadar kâfirlerle mücadele etmektir.

Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

“Fitne ortadan kalkıncaya ve din tamamen Allah’ın oluncaya kadar onlarla savaşın! (inkâra) son verirlerse şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını çok iyi görür.” (Enfal Suresi, Ayet: 39)

Zalimler, şer ve fesadı arttırmak için aramıza mutlaka fitne sokmak isterler. Onların ne yapmak istediklerini en iyi bilen Allah’tır.

Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:

“Bir de öyle bir fitneden sakının ki o, içinizden sadece zulmedenlere erişmekle kalmaz (umuma sirayet edip hepsini perişan eder). Biliniz ki,  Allah’ın azabı şiddetlidir.” (Enfal Suresi, Ayet: 25)

Sevgili Gençler!…

Kıyametin kopmasına yakın bir zamanda meydana gelecek bu fitneler, gelmiş geçmiş fitnelerin hiçbirine benzemez. Korkunç fitnelerdir bunlar. Mü’minlerin imanına etki edebilecek fitnelerdir. Bu fitnelerin ne olduğunu Allah’ın Resulü (s.a.v) bize haber veriyor. Ve bu fitnelerden korunma yollarını da beyan buyuruyor:

“Benim görmekte olduğumu siz de görüyor musunuz? Ben evlerinizin arasına, yağmur (düşen) mevkilere fitnenin düştüğünü görüyorum.”  (S.Buhari, C.4,S.176)

Kıyametin kopmasına yakın bir zamanda fitne öyle bir çoğalacak ki, ta evlerin kapısına kadar gelecek. Caddeler, sokaklar, çarşı ve pazarlar, eğlence yerleri, kahvehaneler, hemen her yer fitne ile dolacak. İnsanlarda büyük bir şaşkınlık ve korku meydana gelecektir.

İşte bütün bunları haber veren Cihanın eşsiz Sultanı, Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz, fitnelerden korunmamız için bizi uyarıyor:

“(Ahir) zaman yaklaşır, ilim eksilir, fitne açığa çıkar, (kalpleri) cimrilik ve hırs kaplar, herc çoğalır.

Ashab-ı Kiram:

-Ey Allah’ın Resulü  “Herc” nedir?  Diye sorunca

Allah’ın Resulü(s.a.v):

-Herc, öldürme, öldürme(olayları)dır.” (S. Ebu Davud,4/99)

Ahir zaman fitneleri, korkunç fitnelerdir. Bu fitnelerin belirtileri; kalplerde hırs ve cimriliğin hâkim olması, ilmin azalması, öldürme olaylarının, cinayetlerin, anarşinin çoğalmasıdır.

Hemen bütün Peygamberlerin ümmetlerine haber verdikleri, ondan korunmaları için ikaz buyurdukları en tehlikeli fitne olan deccal çıkacak ve âlemi fesada boğacaktır.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz, bu hususa dikkatimizi çekerek bu büyük fitneyi şöyle haber veriyor:

“Önümüzde (ki zamanlarda) muhakkak karanlık gece fitneleri gibi fitneler olacaktır. O sırada, kişi, mü’min olarak sabaha girecek,  kâfir olarak akşama erecektir. Mü’min olarak akşama ulaşacak da kâfir olarak sabaha girecektir. O (fitne) nin içinde  (bulunup da) oturan, ayakta durandan hayırlıdır, yürüyen de konuşandan hayırlıdır”, buyurdu.

Ashab-ı Kiram:

-(Ey Allah’ın Resulü,  o zaman)  bize neyi emredersiniz? Dediler.

Resul-i Ekrem(s.a.v):

-Evlerinizin (eşik)  çulları  (gibi) olun.”  (S. Ebu Davud, C.4. S.101) buyurdu.

Müslim’in rivayet ettiği bir Hadis-i Şerif ’te Allah’ın Resulü(s.a.v) şöyle buyuruyor:

“Karanlık gece kıt’aları gibi fitneler gelip çatmadan (önce hayırlı) işlerde acele edin.  (Zira o sırada) kişi, mü’min olarak sabaha erdiği halde kâfir olarak akşama girecek veya mü’min olarak geceye girdiği halde kâfir olarak sabaha ulaşacak. Dünya metaından küçük bir şey karşılığında dinini satacak.” (Sahihi Müslim, C.1, S. 76)

Âlemlere rahmet olarak gönderilen Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimizin, en büyük fitne olan deccaldan haber veren Hadis-i Şeriflerinden bazılarının mealleri şöyledir:

“-Eğer o (deccal) ben aranızda iken çıkacak olursa sizin önünüzde ona galip gelirim. Şayet o, ben aranızda yok iken çıkacak olursa kişi kendi nefsinin galibi (olmaya çalışacak) tır. Allah, her müslümanı koruyucudur. Sizden kim ona(deccala) yetişecek olursa Kehf Suresi’nin başından 10 (on) ayet okusun.  Zira bunlar,  sizi onun fitnelerinden korur.” Buyurdu.

Biz:

-Onun yerde eğlenmesi (beklemesi) ne kadar (bir zaman) sürecektir? Dedik. Resul-i Ekrem(s.a.v):

-Kırk gündür. Bir(inci) gün, sene gibi (uzun gelecek) dir. Bir gün ay gibi. Bir gün de hafta gibi (uzun olacak) dir. Diğer günler, sair günleriniz gibidir,  buyurdu.

Biz:

-Ey Allah’ın Resulü(s.a.v), sene gibi (uzun) olan günde bize bir gündüz ve gecenin (beş vakit) namazı yetecek mi? Dedik.

Resul-i Ekrem (s.a.v):

-Hayır (yetmez)! Her vakit için bir namaz (kararlaştırın.). Sonra Meryem oğlu İsa (a.s), Dımeşk (Şam) ın doğu tarafındaki “Ak Minare” ye inecek. Lüdd kapısından yetişip onu öldürecektir.” (S. Ebu Davud, 4/117)

Bu konuda diğer Hadis-i Şeriflerinde Allah’ın Resulü (s.a.v) şöyle buyuruyor:

“Benim ümmetimden iki adam,  Meryem oğlu İsa’ya yetişir ve (Hz. İsa tarafından) Deccal’ın öldürülmesinde hazır olur.” (Feyzü’l Kadir, 4/125)

“Deccal gelip Medine’nin  (yakın)  bir yerine iner. Sonra Medine üç defa zelzele ile sarsılır da ne kadar kâfir ve münafık varsa  (oradan ayrılıp) ona (deccala varmak üzere) çıkarlar.” (S. Buhari, 8/120)

Sevgili Gençler!…

Şefkat ve merhamet duygularının şahsında bir volkan gibi fışkırdığı Sevgili Peygamberimiz  (s.a.v) Efendimizin şu meallerini arz edeceğim dört Hadis-i Şerifleriyle de bu fitneden (yani deccalın şerrinden) korunanları haber veriyor:

“Said, fitnelerden uzaklaştırılandır. Saadeti bulan, fitnelerden uzak tutulandır. Said olan, fitnelerden uzak kılınan ve bir belaya uğratılıp da hayıflanmasına sabredendir.” (S. Ebu Davud, 4/102)

“Bir takım fitneler olacak. Kişi o sırada mü’min olarak sabaha erdiği halde kâfir olarak geceleyecektir. Ancak Allah’ın ilim ile (manevi bir) hayat verdiği kimseler (bundan)müstesna kalacaktır.” (Feyzü’l Kadir, 4/101)

“İnsanlar üzerine bir zaman gelecektir, o sırada müslümanın en hayırlı malı, koyun(lar) olacaktır. Onların peşinden gider(ek) dağların başında (toplanmış) yağmur suları bulunan yerlerde (hayvanlarını otlatır). Dini(ni korumak) sebebi ile fitnelerden kaçar.” (S. Buhari, 4/177)

Rabbim, bütün müslümanları fitnenin her çeşidinden korusun.

&s tarafından.|2023-12-06T21:34:45+00:00Aralık 6th, 2023|Makaleler|Yorum yok

Siz de fikrinizi belirtin

Go to Top