Gençlere Sesleniyorum-51/DOSTLUK ve SEVGİ

Dostluk, “İnsanlar arasında sevgi ve samimiyet duygularına dayanan bağlılık”tır.

Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Mü’minleri bırakıp da kâfirleri dost edinmeyin…” (Nisa Suresi, Ayet:144)

Bir diğer Ayet-i Kerime’de ise şöyle buyuruyor:

“Ey iman edenler! Yahudileri de Nasranîleri de kendinize dost(ve üstünüze hâkim)  edinmeyin. Onlar (ancak) birbirlerinin dostlarıdırlar. İçinizden kim onları dost (ve hâkim)  edinirse o da onlardandır. Şüphesiz Allah o zalimler güruhuna muvaffakiyet vermez” (Mâide Suresi, Ayet:51)

Bizim dostumuz; bizleri yoktan var eden ve yaratılmışların en şereflisi ve mümtazı kılan, sayılamayacak kadar çok nimetler ihsan buyuran, eşi ve benzeri olmayan, âlemlerin yegâne Halık’ı ve Malik’i olan “Yüce Allah” tır.

Bizim dostumuz; “Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.v) Efendimiz”dir.

Bizim dostumuz; Allah Resulü (s.a.v) nü görme, O’na inanma ve sohbetinde bulunma, mübarek sözlerini dinleme bahtiyarlığına erişen ve Fahr-i Âlem (s.a.v) Efendimizin: “Benim Ashabım (gökteki) yıldızlar gibidir.  Onlardan hangisine uyarsanız doğru yolu bulmuş olursunuz” (Beyhaki, el-Medhal, S.164) buyurduğu “Ashab-ı Kiram” dır. “Tabiin ve etbau’t tabiin” dir.

Bizim dostumuz; Allah’ın dostları, Peygamberimiz (s.a.v) Efendimizin dostları, Sünnet-i Seniyye’ye mutlak anlamda ittiba eden, Ahlak-ı Muhammedi’yi kendilerine rehber kabul ederek ona göre hayatlarını idame ettiren Allah’ın Veli kullarıdır.

Yemede-içmede, yatmada-kalkmada, konuşmada, gülmede-ağlamada, kızmada, çalışmada, yürümede, ibadet etmede, Allah’a dua ve niyazda bulunmada kısacası hayatının bütün safhalarında Allah’ın Resulü (s.a.v) nü örnek alan, nurunu, feyzini, aşkını, manevi gıdasını, manevi ilimleri O’ndan alan “Evliyaullah”tır.

Bizim dostumuz; Allah’a gerçek anlamda kul, Resulullah (s.a.v) a gerçek anlamda ümmet olan ve İslam’ın nurlu ve mübarek yolundan sadakat ve ihlasla yürüyen “Salihler” dir.

Bizim dostumuz; Allah’a gerçek anlamda kul olabilmek için ibadetin manevi zevkini tadarak ihlasla ibadet eden, İslam’ın icaplarını yerine getiren, Kur’an’a teslim olarak O’nun hükümlerini tatbik eden “Abidler” dir.

Bizim dostumuz; dünyanın çirkef durumlarından uzak, dedikodudan, gıybetten, yalandan, iftiradan, arkadan çekiştirmeden, haram yemeden, kalp kırmaktan, huzur bozmaktan, dünya meşakkatinden,  dünyanın aldatıcı zevklerinden uzak bir halde Rabbine ibadet eden, gözyaşları dökerek dua ve niyazda bulunan “Zahidler”dir.

Bizim dostumuz; iman esaslarının tümüne birden inanan, Allah ve Resulü’nün aşkıyla yanan, Allah’a kul, Resulullah (s.a.v) a ümmet olabilmenin heyecanı ile yaşayan,  Kur’an’ın nuru ile yolunu aydınlatan, İslam yolundan yürüyen “Gerçek Mü’min ve Müslümanlar” dır.

Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor:

“Biliniz ki, Allah’ın dostlarına korku yoktur;  onlar üzülmeyecekler de. Onlar, iman edip de takvaya ermiş olanlardır. Dünya hayatında da ahrette de onlara müjde vardır. Allah’ın sözlerinde asla değişme yoktur. İşte bu, büyük kurtuluşun kendisidir.” (YunusSuresi, Ayet: 62-63-64)

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“Nefsim kudret elinde bulunan Allah’a yemin ederim ki,  iman etmedikçe cennete giremezsiniz. Birbirinizi (saymadıkça ve) sevmedikçe de iman etmiş olamazsınız.” (S.Tirmizi, et-Tac, C.5, S.30)

İslam Âlimleri, “kâinatın temeli, sevgi üzerine kurulmuştur.

Her meydana gelen şeyin bir sebebi de sevgidir.” Derler.

Gerçekten de insan topluluklarını kuran, aileleri itaat ve hürmet sınırında tutan, evleri neşelendirip süsleyen hep sevgidir.

Sevgi,” ruhu tertemiz yapan, kaynağı fazilet, ihsan ve mürüvvet olan sevinç” tir.

Sevgi, insanlarda doğuştan bulunan bir duygudur.

Eğer bu duygu olmasaydı, anne ve babalar çocuklarını sevmez, çocuklar da onlara karşı saygı göstermez, rıza ve hoşnutluklarını kazanmaya gayret etmezlerdi.

Sevgi, “Allah’ın insan kalbine lütfettiği İlahi bir ihsan” dır.

Bu ihsanı iyi ve güzel yönde değerlendirmek, insanın olgunluğunu arttırır.

Hz. Mevlana(k.s) nın deyişiyle: “Sevgiden bulanık sular arınır. ve duru bir hale gelir. Sevgiden dertler şifa bulur. Sevgiden Padişahlar kul olur.”

“Sevgi, İlahi bir tecelli sırrı ve gönül dünyasını kaplayan kutsal bir duygudur”

“Sevgiden acılar tatlılaşır, sevgiden bakırlar altın kesilir”.

Müslümanın görevi, sevgisini iyiye ve güzele yöneltmektir.

Sevdiğini Allah için sevmeli, sevmediğini de yine Allah için sevmemelidir.

Unutmayalım ki insani münasebdetlerde sevgi, her türlü iyilik kapılarını açan, buna mukabil kötülük ve nefret kapılarını kapatan sihirli bir anahtardır.

Şu halde müslüman, her şeye ve herkese karşı her türlü çıkar düşüncesinden uzak, yalnızca Allah için ve O’nun rızası için sevgiye yönelmelidir.

Sevgili Gençler,

Sevginin ve nefretin oluştuğu yer, kalptir.

Kalp, insanın merkezi olduğu gibi Yüce Allah’ın tecelli ettiği yerdir. Nazargah-ı İlahi’dir.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) Efendimiz bir Hadis-i Şeriflerinde şöyle buyuruyor:

“İnsan vücudunda bir et parçası vardır ki, o düzelirse bütün vücut düzelir, o bozulursa bütün vücut bozulur. İyi bilin ki,  o et parçası KALP’tir.” (Camiü’s Sağir, H. No:3856; S. Buhari, İman-39)

Diğer bir Hadis-i Şeriflerinde Allah’ın Resulü (s.a.v) şöyle buyuruyor:

“Kul bir hata işlerse kalbine simsiyah bir nokta konur. Eğer günahtan kendini çeker, tevbe ve istiğfar ederse kalbi cilalanır, etmezse ta ki; kalbini kaplayıncaya kadar nokta artırılır.” (C Sağir-207, Tirmizi-tefsir 8, İ Mace-tevhit 29 )

Bir insanın kalbi günah kirleriyle iyice karardı mı, artık o kalpte iman nuru parlamaz.

Dostluk bağları oluşmaz.

Acıma duygusu bulunmaz.

O kalbe Kur’an güneşi doğmaz.

O kalp aşk-ı Muhammedi ile yanıp tutuşmaz.

Günah kirleriyle kararan o kalp adeta baca gibi simsiyahtır.

Bu duruma düşmüş bir insanı kurtaracak, kararan kalplerini aydınlatacak bir tek yol vardır. O da: Tevbe ve istiğfar edip kalbini iman, ibadet ve Allah’ın zikriyle aydınlatmaktır.

Kalbi, sevgi ile dolu olan bir müslüman, duygu ve davranışlarında kaba ve bencil olamaz.

&s tarafından.|2023-12-06T21:35:58+00:00Aralık 6th, 2023|Makaleler|Yorum yok

Siz de fikrinizi belirtin

Go to Top