Sevgili Gençler!…
İnsanın maddi ve manevi yapısında büyük yıkımlar meydana getiren, aile düzenini alt üst eden, huzurunu bozan, insanlar arasında sevgi ve kardeşlik bağlarını koparan, kin, nefret ve intikam duygularını körükleyen, huzursuzluğun ve kargaşanın, kavga ve gürültülerin kaynağını teşkil eden zararlı şeyler İslam Dininde kesin olarak yasaklanmıştır.
İnsan için zararlı olan kötü alışkanlardan biri de “kumar”dır.
Kumar, ”Karşısındakini ütmek amacıyla para karşılığı oynanan her türlü oyun”dur.
Kumar, gayri meşru bir kazanç yoludur. Oynayanlara fayda yerine zarar getirir.
Bugün kazanan, yarın kaybedebilir. Kumar alışkanlığının sonu daima hüsrandır. Kişiye, üzüntü, sefalet ve belalardan başka bir şey vermez.
Çünkü kumarcı, kaybettikçe hırslanır. Zararını çıkarmak ve öç almak duygusuna kapılır.
Bu duygu, kumarcıyı birçok şeyini kaybettirmeye kadar götürür.
Nitekim kumar için şöyle denilmiştir:
- Kumar, hırsın, tamahın ve pek çok kötülüğün kardeşi; zarar ve ziyanın babasıdır.
Kumar da içki gibi insanın sinir sistemini bozar, kumarcı asabi olur. En küçük bir olayda kumarcı, kendine, ailesine, yakınlarına, çevresindekilere zarar verebilir, suç işleyebilir.
Bugün kumar yüzünden bir çok yuvaların yıkıldığı, aile düzenlerinin bozulduğu, karı-koca kavgalarının şiddetlendiği, kanlı hadiselerin meydana geldiği, nice servetlerin bir saat içinde masalarda heder edildiği, intiharların, cinayetlerin yaşandığı, kardeşin kardeşi vurduğu bilinen bir gerçektir.
Kumar, kazananda kazanma hırsını artırır, oynamaya teşvik eder. Kaybedende ise kin ve nefreti, düşmanlığı artırır. Hiç değilse “Kaybettiklerimi kurtarırım” düşüncesini alevlendirir. Saatlerce kumar oynanır. Sonu ya küfürle, ya kavgayla, ya kanlı bir hadiseyle, ya da cinayetle sonuçlanır.
Dinimizde; kişinin kendi şahsına, ailesine, içinde yaşadığı topluma, dinine, imanına, ahlakına ve faziletine zarar veren herşey kesin olarak haram kılınmıştır.
Yine başkasının malını haksız yere elinden almak yasaklanmıştır.
Hangi isim altında olursa olsun kumar oynamak haramdır.
Kumarda; çalışmadan, gayret sarf etmeden, emek harcamadan, enerji tüketmeden işi şans ve tesadüflere bağlayarak başkalarının malını, servetini haksız yere elinden almak vardır.
Bu da insanlar arasında kin, nefret ve düşmanlığı meydana getirir.
Kısacası hangi yönden ele alınırsa alınsın kumar, zararlı bir alışkanlıktır.
Kumar, İslam’a göre zamanın, sağlığın ve paranın israfına sebep olduğu için kesinlikle yasaklanmış, haram kılınmıştır.
Kumar oynayan bir insan, manen hastadır. Onun aklı, fikri ve düşüncesi hep kumardadır. Onunla normal bir şekilde konuşulmaz, sohbet edilmez. Çünkü onun zihni hep kumarla meşguldür. Ya kazanmıştır, yine kazanmak, daha fazla almak ister.
Ya da kaybetmiştir. Keder, dert, ızdırap, kin ve nefret ateşiyle için için yanıp tutuşur.
Kaybettiğini kazanabilmek için zihninde hile planları kurmaya başlar. Hep onu düşünür, nasıl kazanabileceğinin planlarını yapar..
Cenab-ı Hak, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor:
“Sana şarap ve kumar hakkında soru sorarlar. De ki: Her ikisinde de büyük günah ve insanlar için bir takım (bazı ufak tefek) faydalar vardır. Ancak her ikisinin de günahı faydasından daha büyüktür. Yine sana iyilik yolunda ne harcayacaklarını sorarlar: “İhtiyaçtan fazlasını!” de. Allah size ayetleri böyle açıklar ki düşünesiniz.”
(Bakara Suresi, Ayet: 219)
“Ey iman edenler! Şarap, kumar, dikili taşlar(putlar), fal ve şans okları birer şeytan işi pisliktir; bunlardan uzak durun ki kurtuluşa eresiniz.” “Şeytan içki ve kumar yoluyla ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak; sizi, Allah’ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vazgeçtiniz değil mi?” (Maide Suresi, Ayet: 90-91)
Fert ve toplum için büyük bir tehlike olan kumar; insan gücünü eritir. Oynayanı tembelliğe ve uyuşukluğa alıştırır.
Allah’a, Peygambere, dine, imana, aileye, vatana ve millete karşı görevlerini ihmal ettirir.
Kumar, çalışmadan, emek sarf etmeden, şans ve tesadüflere bağlı olarak başkasının malını haksız yere almayı sağlar.
Bu ise, insanlar arasına kin, nefret ve düşmanlık saçar.
Kumar bir ateş, nefret ve hile, gaflet ve ihanet, rezalet ve felakettir.
Kumar, gayrimeşru bir kazanç yoludur. Oynayanlara fayda yerine zarar getirir. Bugün kazanan yarın kaybedebilir.
Kumar alışkanlığının sonu daima hüsrandır. Kişiye üzüntü, sefalet ve beladan başka hiçbir şey vermez.
Çünkü kumarcı kaybettikçe hırslanır. Zararını çıkarma ve öç alma duygusuna kapılır.
Bu guygu onu, birçok şeyini kaybetmeye kadar götürür.
Kumar, İslam’a göre zamanın, sağlığın ve paranın israfına sebep olduğu için yasaklanmıştır. Kumar kazancı ise haram kabul edilmiştir. Haram işlemek, Allah’ın emrine karşı gelmek ve günaha girmektir.
İşte bunun içindir ki, Allah’ın Resulü(s.a.v):
“Kim bir arkadaşına: “Gel seninle kumar oynayalım, derse, sadaka versin!” (Riyazu’s Salihin Terc. C.3, S.314) buyurarak, “oynayalım” demenin bile hoş karşılanamayacağı, inanan insanı günaha sürükleyen bir ifade olduğu, sadece bu sözden dolayı bile sadaka verilmesi gerektiği beyan edilmiştir.
İnsanlar arasında sevgi ve ahengi bozan, kardeşlik duygularını yıkan, insan sağlığında çok sayıda dert ve ızdırap yaraları açan kumar, Kur’an-ı Kerim’de “Şeytan işi” olarak bildirilmiştir.
İslam Dini, insanın maddi ve manevi yapısına etki eden, insanda ruhi bunalımlar, manevi buhranlar meydana getiren, dert ve ızdırapları çoğaltan, kin, nefret ve düşmanlık duygularını körükleyen, kişinin, ailelerin ve toplumun huzurunu felce uğratan, aile düzenini yıkan içki ve kumar gibi kötülükleri şiddetle yasaklamış, haram kılmıştır.
Bu işlere yeltenenlerin büyük günahlar kazanacağını ve ahiret gününde bunun bir bir hesabını vereceklerini ve bu yaptıklarına karşılık ceza göreceklerini haber vermiştir.
Sevgili Peygamberimiz(s.a.v) şöyle buyuruyor:
“Kim tavla oynarsa, Allah ve Resulüne isyan etmiştir”.(Ebu Davud, İbn-i Mace, C.2, S.275)
“Kim tavla oynarsa elini domuz etine ve domuz kanına bulamış gibi olur”(Ebu Davud, C.4, S.285)
Dinimiz koşu, binicilik, atıcılık, yüzücülük gibi oyunlara izin vermiştir. Bunların dışında adı ne olursa olsun haksız kazanç vesilesi olan, hile ve haksızlıklarla kazanç elde etme oyunlarını ise haram kılmıştır. Spor Toto, piyango, şans oyunları vb. şeyler de bu hükmün içindedir.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:
“İki nimet vardır ki insanlardan çoğu bunlar hakkında aldanmıştır. Bunlar, SAĞLIK ve BOŞ VAKİT’tir”(Buhari, Keşfü’l- Hafa, C.2, S.318, H.No:2182)
Hepimiz; kendimize, ailemize, malımıza,sağlığımıza, boş vaktimize, toplumumuza pek çok zararı dokunan, huzursuzlukların, felaketlerin, dert ve ızdırapların, intihar ve cinayetlerin, dargınlık ve kırgınlıkların, nefret, kin, düşmanlık ve intikam duygularının kaynağını teşkil eden kumar illetinden korunalım.
Bu illete yakalananların da bir an önce kurtulmalarına yardımcı olalım.
Kumarın kötülüklerini, maddi ve manevi zararlarını bir bir anlatalım onlara.
Dinimize, imanımıza, memleket ve milletimize, servetimize, aile düzenimize, huzurımıza düşman olan kumara karşı savaş ilan edelim.
Kumar illetine yakalanan insanları bu felaketten kurtarmak için millet olarak seferber olalım.
Sevgili Gençler!…
Sizler büyük bir milletin evladısınız!
İnanıyor ve görüyoruz ki büyük bir çoğunluğunuz edebiyle, vakarıyla işinde, gücünde ve okulundadır.
Aranızda aldatılan ve kötü emellere maşa yapılmak istenenler bulunabilir.
Bunlara doğru yolu siz gösterin!…
İçki, kumar ve uyuşturucu gibi zararlı alışkanlıklara karşı en etkin silah; kişinin din ve ahlak duygularını geliştirmek, yasaya ve harama karşı vicdanları eğitmektir.
Zira insan ruhsal yönden olgun ve dolgun hale getirirlirse iradesini daha iyi koruyabilir.
Bu inkarı mümkün olmayan bir gerçektir.